Tek başına Devrim-2'yi üretti

Başlatan gevv, 02 Ağustos 2010, 11:41:39

gevv










Oto tamircisi Mustafa Erdinç,  uzun zamandır bir  otomobil yapmayı düşündüğünü belirterek, izlediği "Devrim Arabaları" filminden çok etkilenerek bu düşüncesinin uygulamaya karar verdiğini söyledi.

Tasarladığı modeli hiçbir çizim yapmadan üretmek için çalışmalara başladığını aktaran Erdinç, şu bilgileri verdi:

"Ben ilkokul mezunuyum ama matematiği seviyorum. Öncelikle klasik bir otomobil yapmak için yola çıktım ama iş uygulamaya gelince elimdeki malzemelerin buna yeterli olmadığını fark ettim. Tasarımda ufak bir değişiklik yaparak drag tipi sayılabilecek bir otomobile karar verdim. Üreteceğim otomobilin özgün olması için işe şaseden başladım. Boru profilleri el kaynağıyla birleştirerek hayalimi gerçekleştirmek için kolları sıvadım."

"BAŞARAMAZSIN" DİYEN ÇOK OLMUŞ"

Çalışmalara başladığında ilk başta kimsenin ne yapmak istediğine ilişkin bir şey anlamadığını ifade eden Erdinç, bu dönemde başta abisi olmak üzere çevresindekilerden olumsuz tepkiler aldığını söyledi.

Erdinç, tüm olumsuz tepkilere rağmen çalışmalarına daha azimle devam ettiğini belirterek, "Motorunu kullanmak için hurdacıdan satın aldığım otomobili dükkanın önünde görenlerin kimisi 'hayırdır bu arabayı mı ayağa kaldıracaksın?' derken kimisi ise 'araba yapmak tornet yapmaya benzemez gel vazgeç bu işten' dedi. İmkansızlığa ve kısa zamana rağmen nasıl Türk mühendisler 'Devrim'i ürettilerse ben de en büyük hayalimi gerçekleştirmek için dişimi tırnağıma taktım. Olumsuz tepkiler üzerine bu iş benim için gurur meselesine de dönüştü" diye konuştu.

HER ŞEY ÖZGÜN BİR OTOMOBİL İÇİN

Profil boru ve sacın nasıl bir otomobile dönüşebileceğini günler geçtikçe insanlara göstermeye başladığını aktaran Erdinç, şunları kaydetti:

"Otomobilin şasesinin bitmesine yakın daha önce olumsuz görüş beyan edenlerin fikirlerini yavaş yavaş değiştirmeye başladığını fark ettim. İçlerinden bazılarının 'şurasını da şöyle yapsan, buraya da şu malzemeden kullansan' gibi önerilerde bulundu. Şaseyi tamamladıktan sonra pedal ve direksiyon sistemlerini yapmaya başladım. Her iki sistemi hazır alsaydım bir günde monte ederdim ama ben otomobilin özgünlüğünün olmasını istedim. Devrim'in ruhuna uygun olarak kolayı seçmeyerek iki sistem için 15 gün uğraştım."

"SLOGANI "BENZİNİM VAR"

Yaklaşık 2 yılık uğraşının ardından tuttuğu takım Fenerbahçe'nin renklerine boyayarak son şeklini verdiği otomobiline "Devrim 2" adını verdiğini belirten Erdinç, ürettiği otomobili "Devrim" rüyasında emeği olan herkese armağan ettiğini söyledi.

Devrim'in Türk sanayisi için önemli bir milat olduğunu ama yaşanan sorunlar nedeniyle gölgelendiğini savunan Erdinç, "İlk yerli otomobilin sadece benzin olmadığı için çalışmamasını bir türlü kabul edemiyorum. Yaşanılan soruna rağmen bence otomobilin üretimi devam ettirilmeliydi. Kendi yaptığım otomobile 'benzinim var' sloganını yazarak bu konudaki sitemimi yansıtmak istedim" dedi.

DAHA İYİSİ İÇİN İDDİALI

Erdinç, imkanlarım dahilinde ürettiği otomobilin otomotiv endüstrisinin bugün geldiği nokta düşünüldüğünde oldukça basit olduğunun dile getirerek, imkan verilmesi halinde çok daha nitelikli otomobiller üretebileceği iddiasında bulundu.

Hayalini gerçekleştirmek için kendisinin gösterdiği kararlılığın otomobil üretmek isteyenlere örnek olmasını dileyen Erdinç, şöyle devam etti:

"Şimdiye kadar aldığım tepkiler hep olumlu. Hatta otomobili satın almak için başvuran da oldu. Bunun dışında otomobil meraklıları üretim sürecinde nasıl bir yol izlediğimi, hangi zorlukları çektiğimi çok merak ediyorlar. Ben de hayalini gerçekleştiren bir insanın yaşadığı gurur ve mutlulukla onlara cevap veriyorum. Tabi bu yaşadığım gurur ve mutluluğun daha da artması için Başbakanımız sayın Erdoğan'ın otomobilimi kullanmasını çok istiyorum."

İLK YERLİ OTOMOBİL "DEVRİM"

Dönemim Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla ordunun otomobil ihtiyacının karşılanması için Emin Bozoğlu başkanlığındaki bir ekip TCDD Eskişehir Fabrikasında çalışmalara başladı. Yerli kaynaklar kullanılarak 4,5 ay gibi kısa bir sürede üretilen ilk yerli otomobile "Devrim" adı verildi.

Biri siyah, diğeri gri olmak üzere hazırlanan iki otomobil 1961'deki Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhurbaşkanına sunulmak üzere trene yüklenerek Ankara'ya doğru yola çıkartıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcım nedeniyle önlem olarak otomobillerin benzin depoları boşaltıldı. Ankara'ya varıldığında Cumhurbaşkanı Gürsel'in binmesi için TBMM'ye yönlendirilen her iki otomobile benzin konulması unutuldu.

Meclis'te Gürsel'in binmesinin ardından hareket eden otomobillerden siyah olanı, kısa süre sonra durdu. Otomobilin benzin olmadığı için durduğunun anlaşılması üzerine Gürsel, "Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz" sözünü söyledi.

Yaşanılan aksaklıklar üzerine seri üretimine geçilmeyen ve sadece 4 adet üretilen Devrim otomobillerinden sadece birisi günümüze ulaşabildi.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/15466495.asp?gid=373
 

Analyzer

Selam,

Yapan kişiyi tebrik etmek lazım ancak Amerika'yı yeniden keşfe gerek yok. Biz zaten motorlu araç üretebilen bir ülkeyiz. Bir çok ünlü firmanın en güncel modelleri üretiliyor. Bizim sıkıntımız bilgi toplumu olma yönünde. Teknoloji üretmek, ar-ge yapmak bizim problemimiz. Yoksa otomobil yapmak sır değil. Sırf yapabiliyoruz deme adına üretmemek, fark katabilmek mesele. Bu aracı verimli çalışacak şekilde elektrikli üretseydi, o zaman daha farklı olurdu. Veyahut fosil yakıt harici başka şekilde hareket ettirebilseydi.

Analyzer
Üşeniyorum, öyleyse yarın!

elektrotasarim

Selamlar,
Analyzer'a katılıyorum. Neredeyse haftada bir - daha çok magazinel yönüyle - böyle haberler gündeme geliyor. Basınımız da bu olaylara prim verdiğinden arkası hiç kesilmiyor.
Bu arabadan seri üretime geçip teknik ve ekonomik bir başarı elde edebilecek misin mesele bu bence.. Yani yurtdşını geçtim yurtçinde insanların talep edeceği bir sonuca ulaştırabilecek misin..
Yanlış anlaşılma olmasın, kimseyi küçümsemek için söylemiyorum ama içi boş bir olay (bence).

yas

Merhaba, evet bu iş amerika yı yeniden keşfetmeye benziyor ama çok geç kalınmış bir olay. Devrim arabaları  filminde hatırlarsanız bir gazeteci vardı.
Dışardan aldığı talimatlarla sürekli olumsuz haberler yaparak kamuoyunun bu olaya tavır alması için elinden geleni yapıyordu.
O zamanlar için içten yanmalı motor teknolojisiyle araç üretmek geleceği olan yüksek teknoloji gerektiren bir olaydı. Artık günümüzde bu nokta
farklı teknoloji türlerine doğru kaydı. Bence bu olayı temcit pilavı gibi ikide bir gündeme getirmeye çalışan iki grup var. Birisi tamamen iyi niyetli
olarak bu olaydan ders çıkartalım tekrar aynı hataya düşüp aynı oyuna gelmeyelim düşüncesinde. Diğer grup ise film deki gazeteci gibi kafa karıştırma
hedef saptırma peşinde bunların aklına bir karpuz kabuğu sokalımda eforlarını daha alt düzey teknoloji isteyen ve hemen hemen her ülkenin yapabileceği
pazar payı sürekli daralan ve rekabeti sürekli artan sektörlere yönlendirelim uzayada başkası gitsin düşüncesinde olan gruplar. Bugün bir konteyner
patetes verip bir bilgisayar ram i alıyorsak demekki bu adamlar stratejilerinde başarılılar. Bu olayı tersine çevirmemiz gerekli veya en azından eşitlememiz
gerekli (1 konteyner mal verip 1 konteyner mal alabilmeliyiz). Bu da ancak uyanık olmakla olur. Eskisi gibi ağzımızı açıp durusak ensemize çok şaplak yeriz.
Özetleyecek olursam bence o zamanlar üretime engel olanlar bu günlerde yine iş başında 60-70 yıl geriden gelebilmemiz için elinden geleni yapmaya
çalışıyorlar.

Ayrıca yanlış anlaşılmak istemem bu haberdeki arkadaşıda tebrik ediyorum en azından elinden geleni yapmış, elinden gelse belki motoru bile yapmak
isterdi. Bu projenin seri üretime dönmeyeceği aşikar ama yinede  helal olsun Mustafa Erdinç e en azından lafla peynir gemisi yürütmemiş arabasını
yapmış onu yürütmüş.

Maxim

#4
konuyu siyasete çevirmeyin

sonuçta adamın biri hobi amaçlı, kendi çapında bir araba üretmiş ( yada öyle zannediyor)
neden hemen siyaset konuşuyorsunuz?

Hoby amaçlı uğraş , ne güzel , tamam ..
birşeyler yapmış ama her zamanki gibi "görmemiş" medyanın abartısı var .
çünkü tarafsız olarak bakarsan yapılan iş büyük birşey değil ve ortaya çıkan şeye araba demek bile zor ,
demir borulardan şase, bilmem neyin motoru ,bilmem neyin şanzımanı, çıkma anadol lastikleri ,naylon tavan vs vs  ..

ona bakarsan adam amerikada evinin bahçesinde hoby amaçlı helikopter yapıyor,
sonrada onunla işe gidiyor alooo


EDIT:
aslında kolay gaza geliyorsunuz
arabanın önünde devrim-2 yazmasaydı, siyaset konuşacakmıydınız ?

yas

Şahsım adına şunu söyleyebilirim arabanın önünde devrim-2 yazmasada ben yine bu yorumu yapardım. Çünkü konuyla beraber verilen yazının içeriğinde direkt olarak devrim arabalarına atıfta bulunulmuş. Yukarıdaki yazıların hiç  bir birinde siyasi bir ifade göremiyorum siz eleştrirmeyi siyasetle eş anlamlı buluyorsanız o ayrı bir durum tabi. RoMeO123 cemal gürselle ilgili yaptığı yorumu siyaset olarak değerlendiriyorsanız bence buda siyaset değil (Not:ifade sertliğini onaylamıyorum). Ülkesinin menfaati için heyecanlanmak, iyi birşeyler olmasını dilemek gaza gelmekse evet ben o zaman seve seve gaza gelirim, gaza gelmek istemeyenlerde oturduğu yerden ahkam kesmeye ve oturacak yerlerini büyütmeye devam etsinler.
Son olarak yıkıcı eleştri yapanlar için şunu dile getirmek istiyorum, Diyojenin dediği gibi "Gölge Etme Başka İhsan İstemez".

fatihkuzucu

İleride teknik olarak bir yerlere gelip hatta belkide baya yükseklere gelecek kişilersiniz. Bu tip yazılara genel olarak halk cok ilgi gösterir. Bir gurur meselesi, mutluluk meselesi olarak görülür. Bu tip gazete haberleri gereklidir ve işlevseldir. Moral ve umut verir halka. Sizler bu ayrımı yapıp, tartışma yaparken gaza gelmeden teknik açıdan olayı irdelemelisiniz. Yoksa sokaktaki insandan farkınız kalmaz.
Bu arabayı yapan kişi bir çok bilgi kazandı. Dünyada olmayan bilgiler değil. Devrim arabalarının yapıldığı dönemlerdeki imkanlar ile bu arkadaşın imkanları karşılaştırılamaz. Ancak bu kişi bir girişimci olarak ele alınırsa daha doğru olur. Girişimci bu yaptığı ile tatmin olabilir ve işleri orada bırakabilir. Bir çok zorluklarla mücadele ederek bu işi başardı sonuçta. Yada bu aracı bir prototip kabul edip daha değişik versiyon araçlar yapabilir. Bunun sonunda mesela taşıma işlerinde kullanılan araçlar üretmeye yada atıyorum golf sahalarında kullanılan araçlardan üretmeye bile gidebilecek bir işe girebilir. Bugün oto tamircisi olan bu arkadaşın oğlu yarın büyük bir markaya sahip olabilir. İçinizden büyük bir kısımda bu tip adamların kurduğu işletmelerde teknik işçi statüsünde işlerinizi yapıyor olabilirsiniz.
Girişimci fikirleri sadece girişimci olduklarından dolayı desteklemek gerek. Vatan milet sakarya edebiyatını onlar yapsa bile o kısım ile ilgilenip tenkit etmeye çalışmamak lazım.
Exp.Kits http://tinyurl.com/3qhs8pm   Küçük adamların, küçük fikirleri... Büyük adamların, büyük hayalleri...