ithalat CFR?

[t2]

Yurt dışındaki firma fiyatı CFR istanbul şeklinde bildirmiş. CFR  kelimesinin anlamı, gemi ile gelecek yol masrafı göndericiye ait demekmiş. şimdi mal gemiyle geldi diyelim limandan kimden alacağız burada gümrük işlemi gerekmeyecek mi?  bunları biz yapmalıyız galiba.  yoksa herşey içinde imza atıp alacak mıyız gönderen gümrüklemiş midir? daha sipariş verilmedi gönderilen gelen bir şey yok önceden öğrenmek istedim.

Daha öcne CFR ile işi olan oldu mu?

Burada açıklıyormuş:
http://www.uzmantv.com/cfr-teslim-seklinin-ozellikleri-nelerdir

[uveren]

INCOTERMS kelimesini arattırın FOB, CFR, CIF vs. açıklamaları bulabilirsiniz.

FOB, FAS gibi satıcının ülkesinde teslimlerden kaçının.

Alımınız hacim ve ağırlıkça minumum 20 lik kontynır kapasitesinde değilse asla gemi nakliyesini tercih etmeyin. Deniz kanunları eski Korsanlar tarafından yazılmıştır. Mesela Çinden buraya 800USD fiyatla nakliyeye anlaşırsınız yolda akaryakıta zam gelir, teslim limanında yeni bir masraf belirlenir veya herhangi bir nedenle sizden ek 200USD isterler. Ödemezseniz konteynırı teslim alamazsınız ve günlük 500USD bile demoraj tarifesi olan limanda konteynırınız pervasızca bekletilebilir çünkü tüm sorumluluk size aittir. Malı orda bıraksanız bile peşinizi bırakmazlar 3-5 ay sonra 50-100.000 dolarlık icra ile karşılaşabilirsiniz.

Gemiyle nakliyeye zorunlu iseniz öncelikle CIF termini tercih edin (nakliye +satıcı sigorta yaptırmak zorunda) olmadı CFR. Örneğin konşimentoda "CIF Mersin" yazmalı. FREE TIME minumum 7 gün olmalı. Bu süre alıcının limanında konteynırın kaç gün demoraj ödemeden kalacağını gösterir. Her ne kadar sorumluluk CIF, CNF gibi termlerde satıcıda olsada satıcıdan alınamadığıda alıcıya döner. Dediğim gibi ihtilafsız korsan kanunları geçerlidir.

Gemi varış limanına varmadan en az 15 gün önce evrakların elinizde olmasını satıcıdan isteyin. Nakliye süresi kısa ise önceden pro-forma fatura isteyin. Evraklar ile bir gümrük müşavirine gidin, gümrük müşavirine vekalat, ithalatçı birliklerinden birine üyelik gibi prosedürleri önceden hazır edin, ithalat için TSE testi ve izin gerekip gerekmediğini çok iyi araştırın çünkü bu izinler bazen hiç çıkmayabilir. (Örneğin Tarım Bakanlığından olanlar) veya testler günlerce sürebilir.

Mümkünse hiç uğraşmayın yapacağınız bu masrafları ithalat yapan bir firmaya kar olarak vermeyi teklif edin, izin ve test gerekliliklerini onlara bildirin, sizin için ithalatı onlar yapsın.

Eğer sürekli ithalat yapacaksınız size kazık atmayacak iyi bir gümrük müşaviri bulun.

İLAVE : Bildiğim kadarıyla İstanbul adında bir limanımız yok. Mutlaka liman adı/ülke belirtilmelidir.

[t2]

Bu önemli bilgiler için teşekkür ederim. Ayağımızı denk almamız gerekiyor.  sağolun.

[uveren]

En önemli konuyu atlamışım.

Satıcı kendi ülkesinde ihracat gümrüklemesi yapar ve gönderir.

Alıcı kendi ülkesinde ithalat gümrüklemesini ayrıca yapar. Maalesef ülkemizde mallar teslim alınmadan önce teslim aldığınıza dair belge imzalatılıyor buda kayıp kaçağı kontrol etmenize engel oluyor. Limanlar özelliştikten sonra içeri girmek çok büyük problem oldu. Eğer gümrük müşaviriniz işi biliyorsa ki neredeyse tümü bilir konteynırın mührü açılırken başında olabiliyorsunuz tabi "BENİM MEMURUM İŞİNİ BİLİR" kaidesi sonucu belli bir extra ücret karşılığı. Hammaliyeyi limanın personeline yaptırmak zorundasınız sadece 1 şirket yetkilisinin (sahibi veya vekaletle özel olarak bu iş için yetkilendirilmiş) nezaret etmesine izin veriliyor. Tabi buda gümrükçünün elinde.

Daha önemlisi ile gönderici firmaya güvenmeniz. 100.000 adet mal 50.000 adet çıkarsa ispat etmeniz neredeyse imkansız. İlk etapta küçük adetlerde satıcıyı test edebilirsiniz. Bu küçük sipariler için hava kargoyu araştırın, hacim/ağırlık ikilisinden hangisi fazla ise ona göre hesap yaparlar ancak son yıllarda fiyatları oldukça düştü ve hava limanlarının gümrükleri (belli noktalarda var) kayıp kaçak konusunda daha güvenli. Gümrük işlemlerinde ise deniz limanlarından farkı yok.