Malezya uçağı ve Freescale

[mistek]

bu hikayelere inanmayı seven ne kadar çok aptal insan dolu ülkemiz.

Siz kendinizi akıllı mı sanıyorsunuz? Komik. Birde eğitim sistemine bağlamışsınız. Siz hangi okullarda okuduysanız söyleyin bende oraya gideyim. Örnek pardon ibret aldığım kişilerdensiniz.

[erhanmete]

söz meclisten dışarı, bu hikayelere inanmayı seven ne kadar çok aptal insan dolu ülkemiz. bu neden kaynaklanıyor? bence eğitim sisteminden, çünkü araştırma, sorgulama, analiz, sentez gibi melekelerden yoksun insanlar yetiştiriliyor. en basitinden şu komplo teorisini ele alalım. hadi diyelim gerçekten bu kaza aslında kaza değil, cinayet. bunu yaptığı söylenen rotshield'in karı ne olacak? birkaç patentin hakkına tümüyle sahip olacak. peki kaybı ne olacak? gelecekte bedava alacağı patent haklarını kaybetmiş olacak. insan bindiği dalı keser mi? akıl var mantık var, mevzu para ise bu adamlar senden benden çok hesap yapıyordur emin olun. siz düşünüyor musunuz rotshield labratuvara girip araştırma yapıyor, patent geliştiriyor. adam altın yumurtlayan tavuğu neden kessin arkadaşlar? orda 3-4 tane adam yeni teknoloji geliştiriyor, bu adam hiçbirşey yapmadan oturduğu yerden bunun 4te 1ine ortak.

bu tip hikayeler ve araştırma konusuna cevap için bol miktarda aytunç aldındal ve mehmet çelik tavsiye ederim.
akşamları tok olarak alınırsa fayda gösterir

[yusuffyk]

arkadaş haklı beyler. (!) sonuçta her gün uçak düşüyor. ve günlerce arayıp bulamıyorlar. buna alıştık artık.
ve her uçakta önemli patentlerin sahipleri olan kişilerin olduğu iddiası atılıyor.

arkadaşım burada konuşulan bir iddia var. inanmıyorsan bunu belirt. niye inanmadığını söyle.
tanımadığın insanlar hakkında ortamı gerecek şeyler yazmaya hakkın yok.

[t2]

Patentin sahibi ölünce ne oluyor? patent kamuya ait mi oluyor? mirasçısına geçmez mi?

[f_machine]

Patentin sahibi ölünce ne oluyor? patent kamuya ait mi oluyor? mirasçısına geçmez mi?

Yaptıkları anlaşmaya göre, bütün patent hakları freescale de kalmış oldu, diğer ortaklar ölünce.

[muhterem]

Zalimler için yaşlasın ölüm diye güzel bir laf var.

Bu insanlar kaç sene yaşayacaklar acaba ve öldükten sonra ne olacaklarına inanıyorlar ? Toprak mı, Petrol mü ? İnsan için düşünen hayvan diyorlarya hani, bence düşünebildiği halde doğru sonuca ulaşamadığı için en aptal varlık insan !

[LukeSkywalker]

Bence patent falan hikaye. Benim teorime göre uçakta taşınan çok önemli belge, malzeme, kargo vs. vardı. Birileri uçağı çoktan buldu, içindekileri aldı veya yoketti, diğer ülkeleri de yanlış yerlere yönlendiriyorlar..

[elektronart]

thrive diye bir belgesel, bir adamın sürekli ve bedava enerji arayışı ile başlayan araştırmasında dünyanın ekonomi düzenini çözmesine varan hikayesini anlatıyor. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, enerji sistemi hepsinin nasıl elit aileler tarafından kontrol edildiğini anlatıyor. zeitgeist gibi bir yapım. Türkçe altyazı ile aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
5. videonun ilk dakikalarında amerika banka sistemi ve Rothschild ailesinin diğer elitlerle birlikte nasıl para basma yetkisi aldığı anlatılıyor.
Thrive 2011 Türkçe altyazı 1/10

not: İlk 4 bölüm biraz sıkıcı olabilir ama 4. bölümden sonra vay bee, bu kadar da olmaz dedirtecek ilginç bir o kadar da iğrenç tespitler var.

[furkan.seker]

aslında bu tarz tartışmaların içine girmek pek huyum değildir. genellikle bir iki mesajla fikrimi belirtir, tartışmanın içine pek girmem. bununda sebebini sonra açıklarım. şimdi olaya gelelim, bu olayı sizin için eleştirel bir gözle inceleyeyim.

şimdi öncelikle haberin kaynağına baktım, yenişafak gazetesi yazıyor. Daha sonra yenişafak gazetesinin sitesine giderek burada "malezya" kelimesi ile arama yaptım, çıkan sonuçların bağlantısı: http://yenisafak.com.tr/Arsiv/?ie=ISO-8859-9&oe=ISO-8859-9&cx=017300299260394644477%3Ae8fyn46yzze&cof=FORID%3A11&q=malezya burada baştan 2. bağlantıya (Malezya uçağı için inanılmaz iddia - Yenisafak.com.tr - 27.03.2014) tıkladım, ama haber açılmadı. muhtemelen haber siteden kaldırılmış. Neyse ki azimliyim, kolay yılmam. Bu sefer google'da haberde adı geçen araştırmacı yazar! "Kemal Özer" i arattım. gelen ilk bağlantı Kemal Bey'in kişisel websitesi (http://www.kemalozer.com/) idi. Bu bağlantıya tıklayacak siteye girdim. Site oldukça sade ve anlaşılır. "makaleler" adında bir bölüm var, hemen oraya tıkladım. Son yayınlanan makale tam da benim aradığımdı, hemen onun bağlantısına (http://www.kemalozer.com/malezya-ucagi-ve-bir-baron-433h.html) tıkladım. Bayağı uzun bir yazı karşıma çıktı. Hiç üşenmedim, değerli zamanıma da acımadım, yazıyı sizin için başından sonuna kadar okudum arkadaşlar. Şimdi bu araştırmacı yazar! beyefendinin ortaya attığı iddaları tek tek  aşağıya yazacağım.

1. "teknoloji çok ileri, amerika bir vatandaşın elindeki gazetenin üstündeki yazıyı bile okuyabiliyor uydudan, bölgede bir sürü radar var, uydular izliyor vs. vs. bu kadar teknolojiye rağmen bu uçak bulunamıyorsa bu işin içinde bir iş vardır. biri bizi aptal yerine koymaya çalışıyor" diyor araştırmacı yazar! beyefendi.

Şimdi bu durum gerçekten anormal mi diye acaba diye düşünüyorum, ve araştırmaya başlıyorum. Google'a girip biraz araştırma yaptım, ucağın son görüldüğü yerle alakalı. biraz haber okudum, tabi ki biraz zamanımı aldı! bu okuduğum haberlere göre uçak radarla en son malacca boğazı adı verilen bir yerde tespit edilmiş, uçağın ACARS adı verilen uydu haberleşme sisteminde son iletişimi ise hint okyanusu üzerinde bir yerde olmuş. CNN haberini okumak isteyen takip eden bağlantıya tıklayabilir (http://edition.cnn.com/2014/03/13/world/asia/malaysia-airlines-plane/). Bu verilere göre şayet uçak deniz üstünde bir kaza yaptı ise denize düşmesi oldukça normal ki artık ucağın denize düştüğünü hepimiz biliyoruz. Peki gerçekten yazarın iddiasına göre bu şekilde düşen bir uçağin radar ve uydu ile bulunamaması normal mi? asıl soru bu. Şimdi, benim az buçuk elektronik bilgim var, buna göre diyorum ki denize düşen uçağın yerini uydu ve radar ile tespit edemezsiniz. ancak sonar işe yarabilir. bunun içinde kaynak gösterebilirdim, ama hepimiz elektronikçi olduğumuz için gerek duymuyorum. . burada benden çok bilgisi olan birçok insan vardır eminim. Şayet bu konuda yanlışım var ise beni düzeltsinler, bende yeni birşey öğrenmiş olurum. şayet denizin altını tarayabilen bir radar veya deniz dibinden görüntü alabilen bir uydu yapabildilerse adamlara helal olsun derim. Sadede gelirsek, yazarın bu tezi yanlıştır. Denize düşen bir uçağın bu kadar sürede bulunamaması anormal değildir, arkasında birşey aranıcak bir durum hiç değildir. Zaten yazar bu iddiaları ortaya atarken bir kaynak vermiyor, kendisinin bizim gibi elektronikçi veya elektronik alanında bilgili biri olduğunu da düşünmüyorum. Sitesinden eğitimi öğrenemek istedim, ama mezuniyeti ile alakalı herhangi bir bilgi yok. iş tecrübeleri de elektronik ile alakasız.

2. Yazarın ikinci tezi "mahatir muhammed" adlı bir kişi ile alakalı, yine bir takım savlar ortaya koyuyor. Yine bir takım tezleri var, ama ne yazık ki yine herhangi bir kaynak belirtmemiş. Yazar bununla sanırım herkesi araştımacı! olmaya sevk etmek istemiş. işin açığı beni çok ilgilendirmediği ve konu hakkında bir uzmanlığım olmadığından (ve dolayısı ile araştırma için çok zaman harcamak zorunda kalacağımdan) dolayı bu kısmı es geçiyorum.

3. Yazarın bu kısımdaki tezleri ilginç. Uçağın amerikan ordusu tarafından denemeleri yapılan bir laser silahı (LAWS) tarafından düşürüldüğünü iddia ediyor. Bunun için kaynakta vermiş, "Radyasyon ve yönlendirilmiş enerji uzmanı Leuren Moret"in EcologyNews.com'da verdiği bir röportaj. Kaynak verdiği için kendisine teşekkür ediyoruz ve verdiği kaynağa bakıyoruz (http://exopolitics.blogs.com/peaceinspace/2014/03/leuren-moret-flight-370-downing-was-us-navy-energy-weapons-demo-for-putin-payback-for-kuala-lumpur-war-crimes-tribunal-ve.html). İşin ilginç yanı, bundan önce "mahatir muhammed" ile alakalı tezleri ve daha sonra freescale ile akalı olan tezler de bu bağlantıda yer almakta. Bu kaynağın bu iddialar ile alakalı tek kaynağı da Leuren Moret'in açıklamaları. Kendisinin biyografsini takip eden bağlantıdan okuyabilirsiniz (http://exopolitics.blogs.com/peaceinspace/2010/03/leuren-moret-biography-independent-scientist-expert-witness-at-the-tokyo-international-tribunal-for-war-crimes-in-afghanist.html). Göreceğiniz üzere kendisi aslında bir jeolog ve radyasyon konusunda yaptığı çalışmalar bulunmasına rağmen yönlendirilmiş enerji konusunda herhangi bir tecrübesi belirtilmemiş. bu konuda eğitimi de yok, en azından resmi olarak. belki kendin eğitmiş olabilir. ama önemli olan bu değil zaten. ortada bir iddia var, "uçak amerikan ordusunun yaptığı lazer silahı denemesi sonucu düşmüştür". ne ilginiç bir tesadüf ki, benim lisansta uzmanlaştığım alan optoelektronik'ti. Bu açıdan laser ile alakalı dersler de aldım, uzman değilim belki ama en azından bir genel kültürüm var diyebilirim. daha önce kaza ile okuduğum haberlere bakarsanız (http://edition.cnn.com/2014/03/23/world/asia/malaysia-airlines-plane/), uçağın irtifa kaybederek en son 2.5 mile kadar indiği ve bu noktada radardan kaybolduğunu görebilirsiniz. Bahsi geçen sistemin menzili yaklaşık 1-1.5 mildir, zaten bu tarz uzun menzilli laser silahı yapmak oldukça zordur ve ortaya çıkacak sistemi taşınabilirlik ve uygulanabilirlik açısından pek makul değildir. şu andaki kullanımları yakın mesafe koruma içindir. Bu konuda bilgi almak istiyorsanız silahla dökümanını (https://www.google.com/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&ved=0CCgQFjAA&url=http%3A%2F%2Fwww.dtic.mil%2Fget-tr-doc%2Fpdf%3FAD%3DADA557757&ei=azY1U4D7K4GLhQexkID4Cg&usg=AFQjCNENxyIt_KscSvMsa7rW4ylwLItMHQ&bvm=bv.63808443,d.ZG4&cad=rja) ve şu bağlantıdaki (http://www.ausairpower.net/APA-DEW-HEL-Analysis.html#mozTocId251747) yazıyı okuyabilirsiniz. silahın menzili ve ucağın irtifasını göz önüne alırsak, ucağın bu silah tarafından düşürülmüş olası pek olası değil bence. Zaten uçak irtifa kaybederek bu irtifaya inmiş, muhtemelen başka bir sorun yüzünden düşerek bu irtifada radar menzilinden çıktı. ama yine de gerçek olmaya en yakın tez bu, diğerleri arasında. Yine ben yanlış biliyor olabilirim, veya verdiğim dökümanda yanlış yönlendirme olabilir. konu hakkında düzeltme yapacak birisi varsa buyursun. belki benim bilmediğim bir teknoloji çıkmıştır, öğrenmiş olurum. ha bu arada unutmadan ekleme yapayım, bahsi geçen laser silahı (LAWS) ile alakalı dökümana ulaşmak için google'a "LAWS laser system" yazdım, çıkan ilk bağlantı bu oldu. kaynağına bakarsanız da, amerikan ordu websitesi olduğunu görebilirsiniz. aslında araştırma yapmak o kadar da zor değil bence, iyi ki varsın google.

4. Yazarın son tezi bizi ilgilendire kısım. Yazar "çok önemli bir patente rotshield ailesi ile ortak olan 4 mühendisin kasıtlı olarak öldürüldüğünü, bu sayede ailenin patentin tamamına bedavaya konduğunu, bu kazanında bu amaç için yapılmış ve kaza süsü verilmiş bir cinayet olduğunu" iddia ediyor. Araştırmacı! yazar yine ne yazık ki kaynak vermemiş, ne bahsi geçen patentin bağlantısı, ne başka bir bilgi. iş başa düştü kendimiz araştırıcaz mecbur. neyse ki daha önce bahsi geçen ecologynews.com'da da aynı iddialar var (ki muhtemelen yazar bu tezleri oradan aldı), araştırmaya oradan başlayabilirim. oradaki röportaja bakıyorum, ama ne yazık yine kaynak verilmeden aynı iddialar var. ne patent bilgisi ne başka birşey, sadece adı geçen mühendislerin önemli bir patente %20 ortak oldukları. onlarında bu kazada ölmelerinden dolayı patent hakkının rotshield'lere geçtiği yazıyor. nasıl geçtiğide yazıyor. yazıda diyor ki "If a patent holder dies, the remaining holders equally share the dividends of the deceased so long as it's not disputed in a will". Türkçe tercümesi "şayet bir patent sahibi ölür ise, vasiyet ile ayrıca belirtilmediği müddetçe, ölen kişinin payı diğer hisse sahiplerine eşit olarak dağıtılır". Gördüğünüz üzere ortada araştırılması gereken 3 şey var;

i) ortada böyle bir patent var mı?
ii) gerçekten adı geçen kişiler bu patent üzerinde hak sahibi mi?
iii) gerçekten hak sahipleri öldüğü zaman, hakları diğer hissedarlara mı geçer?

hemen birinci konuya bakıyorum. hiç üşenmiyorum, google'da "freescale patent malaysia" diye arama yapıyorum. eski aramalarından da cesaret alarak kendimi şanslı hissediyorum. gelen sayfa, http://humansarefree.com/2014/03/with-disappearance-of-malaysian.html. gerçektende şanslıyım, bu yazıdada benzer iddialar var ve üstelik patent numarasını ve hatta bağlantısını da paylaşmışlar. Gerçekten böyle bir patent var http://truthnewsinternational.files.wordpress.com/2014/03/us008671381.pdf, bahsi geçen kişilerin adı da bu belgede var (freescale ile birlikte). yalnız bu kaynakta da bir sorun var. patent'in arm işlemciler alakalı önemli bir patent olduğunu iddia ediyorlar. Fakat verdikleri patent üretim optimizasyonu ile alakalı. Zahmet edip patent'in absract kısmını okursanız bunu anlayabilirsiniz.

patent'in varlığını teyit ettiğimize göre, şimdi gerçekten hak sahibi olup olmadıklarını araştırmamız gerek. patent belgesinde mühendisler "inventor" freescale "assignee" olarak geçiyor. bende buradan başlıyorum araştırmama, assignee ile inventor arasında ne fark nedir? hemen gidiyorum, can dostum google'a soruyorum. söyle bana google "what is the difference between patent inventor and assignee" ve yine kendimi şanslı hissediyorum. gelen sayfa, http://www.cosmeticsandtoiletries.com/research/patents/11623111.html.  yazanı kısaca özetleyeyim, amerika kanunlarına göre her patentin bir muciti (inventor) olmak zorunda ve şirketler (ya da tüzel kişilikler) mucit olamazlar, mucit olarak ancak gerçek kişileri yazabilirsiniz. patent başvurusu yapan kişi (yani "assignee") ise gerçek veya tüzel kişilik olabilir ve patent hakkını elinde bulunduran da bu kişidir. Aynı zamanda patent bir mülktür. Yani buna göre bahsi geçen patentte, adı geçen mühendisler patentin ortağı değil mucididirler ve patent üzerinde yasal bir hakları yoktur. Patent hakkını elinde bulundura kişi Freescale firmasıdır.

aslında patent ortaklığı konusunu açıklığa kavuşturduktan sonra üçüncü konuyu tartışmak anlamsız, çünkü zaten bu kişiler hak sahibi değiller. Ama oldukları farzederek üçüncü konuya da bakalım. hemen gidip google'a danıştım yine, dedim ki google "What Happens When a Patent Owner Dies?" ve yine kendimi şanslı hissettim. gelen ilk sayfa http://www.ehow.com/info_8271437_happens-patent-owner-dies.html burada yazan bilgiyi okuyacak olursanız, göreceksiniz ki patent hakkı vasiyette belirtilmedi ise diğer ortaklara geçmiyor. vaziyette patentin kime bırakıldığı belirtilmedi ise, konu veraset mahmekesine taşınıyor ve mal paylaşımı yapılıyor. daha önce belirttiğim gibi patent, aynı araba gibi, ev gibi bir mülk. aynı bu mallar gibi işlem görüyor hukukta.

uçakta 20 tane freescale çalışanı varmış. bu kadar okuduğum haber arasında bir yerde geçiyordu yanlış hatırlamıyorsam, freescle'in yeni açtığı bir üretim tesisine gidiyorlarmış. çokta mantıksız değil, muhtemelen eğitim vs. gibi birşey için gidiyorlardı.

şimdi başa dönelim "aslında bu tarz tartışmaların içine girmek pek huyum değildir. genellikle bir iki mesajla fikrimi belirtir, tartışmanın içine pek girmem." demiştim, ve bunun sebebini sonra açıklayacağım demiştim. Sebebi şu, bu tarz tartışmaların bir tarafından İNANÇ diğer tarafında MANTIK vardır. Bu ikisinin çatışmasından olumlu bir sonuç çıkmaz. şuradaki yaklaşıma bakarsanız bunu açıkça görürsünüz zaten. bana "sen akıllı mısın", "hangi okul mezunusun" diyen adm benim ortaya koyduğum düşüneye herhangi bir anti-tez sunmuş değil. benim fikrimle değil, benle uğraşıyor adam. diğerleri içinde aynı durum mevzu bahis. ben şimdi bu tartışmanın içine girsem ne olacak? şurda oturdum size, sizin araştırmanız gereken şeyleri araştırıp yazdım elime ne geçti? hiçbirşey. Peki bunun karşılığında düşüncenizi değiştirecek misiniz? hayır. çünkü olaya mantık çerçevesinde yaklaşmıyorsunuz, inanç çerçevesinde yaklaşıyorsunuz. O yüzden ortak noktaya gelinmesi zor. Dramatik bir örnekle açıklayayım, siz şimdi ineğe tapan birisinin yaptığı işin mantıksız olduğunu düşünüyorsunuz. İneğe tapılır mı ne aptalca bile diyor olabilirsiniz. Ama gidip o adama yaptığının ne kadar saçma olduğunu anlatsanız, anlattığınızla kalırsınız. o adam sizi dinler, sonra döner yine ineğe tapmaya devam eder. o yüzden şöyle yapalım, siz inandığınıza inanmaya devam edin. bende inandığıma inanmaya devam edeyim. bu tarz tartışmalara da girmeyelim, çünkü boşa vakit kaybı. öğrenilecek o kadar şey varken bunlarla uğraşmak aptallıktan öte birşey değil. ha bu arada o okulum soran arkadaşa söyleyeyim, ben odtü mezunuyum hocam. fizik ve felsefe okudum. ben girdiğim zaman puanı baya yüksekti fizik bölümünün, ama şimdi baya düşmüş sanırım. umuyorum sınavda başarılı olursunuz.

[esensoy]

Ne anlatıyorsun sen arkadaş, senin savunduğun fikre kimse bir şey demedi, tepkiler senin gibi düşünmeyenler için kullandığın aptal kelimesinedir,
Odtü de Türkçe yerine kıvırmayı mı öğretiyorlar?

[hgs]

Siz bazı şeyleri anlayamamışsınız. Hala hakaret ediyorsunuz, ineklere tapar durumunda gösteriyorsun milleti. Verdiğin cnn linkinde kesin hiç bir bilgi yok. Ve tarih 24 mart. uçak düşmüş üzerinden haftalar geçmiş ortada kesinligi belli olmayan kuzeye gitmiş yada güneye geri dönmüş araştırılıyor demekten başka bir şey söylemiyor. Kesin olan uçağın rotasında giderken belli bir noktadan sonra yönünü değiştirdiği ve radardan kaybolduğu..

Denize düştüğünden  nerede olduğu bulunamıyor gibi saçma sapan bir iddianın peşine gidiyorsun. Bu uçak nereye düştü ? Kuzeyde çin hindistan taraflarınamı gitti? Yoksa 180 derece dönüp güneyde okyanusamı düştü? Bir uçak düştüğünde enkazı bulunur. Rahatlıkla bulunur. Bulunamayacağını düşüncenizi çürütmeye kalkmıyacağım bile. Çünkü daha önemli bir soru var cevaplanması gereken. Oda aşağıda.

Normal radarları geçiyorum, 10 larca ülkenin askeri radarları bu uçağı neden takip edemedi?

Siz havacılığı basit bir olay olarak algılıyorsunuz. Uçaklar pistte iken bile karşı ülke radarları tespit edilebiliyor. Takip ediliyor....

"Bilim adamıyım ben başka şeye inanmam, sizler inançlarınızla olaya bakıyorsunuz" diyerek ne anlatmaya çalışıyorsun?  Senin gibi adamlara, anca bir makam verilir orada bir takım çalışmalar yapar yada yapamaz. Hiç bir sosyal toplumsal konuda başarılı olamazsınız. Çevrenize yukarıdan bakarak yaşar gidersiniz. 


Bu arada benim, bir şeye kesin olarak inandığımda yok bu mesele üzerinde.  Neden bilimsel bir yaklaşımla bu olay çözülemiyor bu noktadan bakmaktan başka bir şey de beklemiyorum.

[mistek]

bana "sen akıllı mısın", "hangi okul mezunusun" diyen adm benim ortaya koyduğum düşüneye herhangi bir anti-tez sunmuş değil. benim fikrimle değil, benle uğraşıyor adam.

Sizi tanımam etmem bana hiçbir faydanızda yok zararınızda,

İsteyen istediğine inansın diyende sizsiniz aptal diyende! Birde belli bir kesimi hedef alıp
İnanlara aptal de, ondan sonra anti tez ıvır zıvır yok de. Bu neyin kafası?

Sebebi şu, bu tarz tartışmaların bir tarafından İNANÇ diğer tarafında MANTIK vardır.

Yukarıda inançlarla ilgili bişey yazılmış mı? Ben mi kaçırdım? İneğe tapan adama nerdek geldik yahu konu uçak patentle ilgili. Bi tarafımızdan konu uydurmayalım. Düzgün örnekler verelim. Ortaya iki kelime laf atıp kaçmalayım.

ha bu arada o okulum soran arkadaşa söyleyeyim, ben odtü mezunuyum hocam. fizik ve felsefe okudum. ben girdiğim zaman puanı baya yüksekti fizik bölümünün, ama şimdi baya düşmüş sanırım. umuyorum sınavda başarılı olursunuz.

Keşke aldığınız puanıda yazsaydınız daha çok rencide olurdum  
Belki puanlarımızı yarıştırıp kimin daha iyi olduğuna falan bakardık.

---
Ustam konuya girdin inan adamlar aptaldır dedin üstüne birde savunmanı yazmışsın teşekkür ederim. 2 bölüm bitirdiğinize göre yaş itibariylede büyüksünüz saygım var. Ama fikirlere saygı duyun.

[t2]

2 bölümü sırayla değil de aynı anda okumuş olabilir.

[Tesla.25]

Küçücük çocuklar bile günümüzde, üzerinde bir ton elektronik cihaz taşıyan bir uçağın pat diye birden ortadan kaybolmasını normal karşılamaz. Uçakları kara kutuları, uçak düşse de, çoook uzun bir zaman boyunca sinyal verir. Denizin binlerce metre altında sinyal veremeyebilir ama ilk düştüğü yerde, binlerce metre derine batana kadar saatlerce sinyal gönderir.

İçerde onlarca cep telefonu var. Bunlarda saatlerce sinyal gönderirler.

Uçakta adını bile bilmediğimiz cihazlar da yine aynı şekilde saatlerce sinyal gönderirler.

Uçağın düştüğü bölgede -konumu itibariyle- bir sürü radar var. ABD donanma radarları, Çin radarları, vb...

Ayrıca uçak havada parçalanmışsa, yüzlerce metrekare alana parçaları yayılmış olmalı. YOk denize düştü de parçalandı ise, yine aynu şekilde, yüzlerce parça etrafa saçılmış olmalı ki, bunların birçoğuda yüzebilen cisimler...

Yani, bu durumun normal bir kaza olmadığını ispatlayacak binlerce teori yazabilirim, yazılabilir.

Bir uçağın pöf diye bir anda "hayalet uçak" olmasının altında elbette bir "komplo teorisi" vardır. Ama bunun nedeni, patent davası mı başka önemli birşeyler mi, bu konu hakkında birşey diyemem. Ama kesinlikle anormal bir durum olduğunu söyleyebilirim.

Ben artık uçak hakkında yazılan yazıları okumayı bıraktım. Eğer bir uçaktan günler sonra en ufak bir bilgi bile gelmiyorsa, bundan sonra yazılan çizilenler, insanları uyutmaya yönelik yalan dolan haberler olur. Bu saatten sonra uçak bulundu, şöyle oldu, böyle oldu haberlerine inanmayın.

[Veli B.]

Kirli propoganda olabileceği ihtimali neden göz ardı ediliyor.
Bu komplo ise ki bence öyle, kuranlar bu kadar güçlü iken, neden dikkat çekmek riskini göze alıp uçağı bulamadılar. Bu daha göze batan bir durum ki tüm dünya bulunamaması sebebi ile odaklandı bu konuya. Yoksa pek çok uçak düştü ve kimler öldü ama aynı gün kapandı neredeyse konu.
Öldüreceğini öldürmüşsün, alacağını almışsın, sıradan bir kaza gibi bulsunlar uçağı örtbas olsun gitsin.
Bulunamadıkça daha kötü göze batıyorsun, açığa çıkıyorsun, komplo teorileri zibil gibi artıyor ve yayılıyor.
Bu gövde gösterisi veya gözdağı vermektir bence. Birilerine mesaj göndermektir.