Hi-Fi üzerine...

Başlatan HexfeT, 10 Ekim 2015, 03:32:36

HexfeT

Geçenlerde forumda açılan bir lamba konusu vardı. Altında el yapımı lamba ve müzik üzerine youtube paylaşımları oldu. Konudan aldığım gaz ile uzun süredir aklımda olan bir şey depreşti. Daha önce birkaç kere kendi kabinlerimi yapmak gibi girişimlerim oldu. Bu konu göründüğünden çok daha ciddi olduğundan hep hüsranla sonuçlandı. Asla tatmin edici bir sonuç alamadım.

Ses sistemi olarak bilgisayarda takılı Creative SB X-fi ve optik kablo ile bağlı Logitech Z5500 kullanıyorum. Ses DTS formatında aktarılıyor. Z5500'ün subwoofer'ı bence gayet başarılı fakat uyduları müzik dinlemek için tam bir rezalet. Bu fiyata bundan iyisi olmaz zaten. Bir süredir aklımda front uyduları kaliteli bir çift masaüstü kabin ile değiştirmek vardı. Bu tarz hoparlörlere "Bookshelf" deniyormuş. Gaza gelip araştırınca Q Aqoustics diye bir markanın fiyat performans konusunda çok iddialı ürünleri olduğunu gördüm. Marka İngiliz, üretim çin. 2006 yılında kurulmuş. Q3020 modelini 9 taksitle 1200TL'ye alıverdim. Hi-Fi üzerine otorite denilebilecek bir çok yayıncı tarafından incelemelerde tam not almış. Kendini kanıtlamış markaların 3-4 kat daha pahalı ürünlerine kafa tutacak ayarda olduğu söyleniyor.

Ses kalitesindeki artış gerçekten müthiş oldu. Bu konularla ilgili olan varsa bu hoparlörleri şiddetle tavsiye ediyorum.

Fakat z5500'ün bir sıkıntısı var. El kadar uydular havaya uçmasın diye yaklaşık 120Hz civarında high pass filtreleme var. Aleti parçalayıp inceledim. Op-amp üzerine kurulu bir şey ise kesim frekansını aşağı çekecek şekilde modifiye edecektim fakat filtreleme DSP çipi tarafından yapılıyor, müdahale mümkün değil. 5 Kanal av receiver alacağız mecburen. Bulaştık bir kere.

Bu arada Hi-Fi üzerine yerli forumlardan birindeki konulara göz attım. Üye olmadım çünkü benim için gereksiz polemiklere girmekten başka bir işe yaramayacak gibi. Hi-Fi mevzusu hurafelerle dolu, özellikle elektronik konusunda bilgi sahibi olmayan meraklılarına lüzumsuz yere çok ciddi paralar harcatabilen bir şey galiba.

Bence işin en ciddiye alınması ven takdir edilmesi gereken kısmı hoparlörler. Gerçekten karmaşık bir konu. Geri kalan kısım çok abartılıyor bence. Ses frekans bandında çalışan bir amlifikatör'ün binlerce dolar ödemeyi hakedecek duyulabilir bir fark yaratması bana fena halde saçma geliyor. Kağıt üstündeki özelliklerine bakıldığında 3-5 dolarlık bir entegre devre bile gayet başarılı. Bir amplifikatörden beklenen 20Hz-20KHz aralığında her frekansta eşit kazanç sağlaması ve distorsiyonun düşük olması değil mi?

Pahalı güncel teknoloji amp. dışında bir de lambalı amp. furyası var. Ton farkından bahsediliyor. Neden ton farkı olsun? Olayı nedir? Derinlemesine araştırmadım ama bilimsel bir açıklaması var mı?

Kendimi amplifikatör konusunda ahkam kesecek durumda görmüyorum fakat konuya Hi-Fi forumunda takılan hali vakti yerinde, elektroniğin e-sini bilmeyen birinden daha hakim biri olarak merak ediyorum. Ballandıra ballandıra anlatılıyor. Ben olayı kağıt üzerinde görmek istiyorum. Koy grafiği ve de ki; bak bu sistemin farkı bu.

Hoparlörler yeni alındığında burn-in denen bir süreç yaşanıyor. Bir süre kullanılıp elastik malzemenin belli bir kıvama gelmesinden sonra asıl performansın sergilenmesi sanırım. Gayet mantıklı. Bu sürecin sistemin elektronik kısmında da yaşandığını iddia edenler gördüm. Bir kapasitörün burn-in süreci yaşaması biraz saçma değil mi? XX marka amfi aldım, ya da metresi bilmem kaç dolardan hop. kablosu aldım, daha burn-in deyim gibi muhabbetler dönüyor. Kablodan bahsediyor adam! 200-300 saat aktif kullanımdan sonra kablonun farklı davranmaya başlayacağını düşünüyor. Bilmem kaç bin liralık kolonların bilmem kaç bin liralık amfi ile uyum sağlamadığından istediği detayı alamadığını söyleyen var. Amfi ile hoparlör arasında empedans ve güç dışında uyum gerektiren başka nasıl bir olay var? Amplifikatörün arkasından çıkıp prize giden kabloya bilmem kaç dolar para bayılıp sesin farkettiğini iddia eden var. Amplifikatörün ve kolonların bağlantı terminallerini iptal edip pcb den direk lehimli kablo çeken var. Yuhh be kardeşim!

Hi-Fi olayı bir noktadan sonra anlaşılması çok çok güç, küçük farkları ödedikleri ciddi paralar yüzünden hissediyormuş gibi davranıp birbirini ayartan insanların uğraşı gibi. Mevzu büyük ölçüde psikolojik.


MC_Skywalker

onlar hiç uğraşılmayacak tipler. A sınıf Amp, B sınfı Amp, AB sınıfı Amp gibi ayrımları bilmezler. 

en basit amp testi ile piyasaya sürülen amp lar var ne paralara satıyorlar. ver 1KHz 1Vpp girişe yüksetlme orana göre çıkıştan bozulmadan 1KHz 10Vpp al tamam çalıştı satışa hazır.

kabin yapmayı planlıyorsanız karaköyde kabin hesapları adlı el kitabı satılırdı hala varmı bilmiyorum okumanızı tavsiye ederim.

Erol YILMAZ

Cevremde bu ses konusuna 40 binlira harcayip halen daha dogru durust fikir sahibi olamamis bir arkadasim var.

Anfi icin yapilacak en guzel sey iyi denilen ile senin tasarimi
O anda degistirerek dinlemek. Farki varsa ortaya cikar ama benim de gordugum.kadariyla elektronikci 3-5$ a bir çip alarak hos seyler yapabilir. Bence en esnek olunabilen yer burasi. Hedef güce gore anfi yapmak gerek diye dusunuyorum. Misal 250w lik bi anfinin 10w taki sesi bence 25w lik anfinin sesi gibi hassas olmaz.

Lambaliyi bir kere cok pahali bi duzenekte dinledim.
Hoparlorler sanirim cift bandtan yayin yapan ozel bir tipti.
Ne farki vardi dersen, sabah mutlu sekilde kalkarak,  banyo ve kahvaltisini yapmis birisinin guclu, kontrollü ve enerjik bir Gunaydin demesi ile siradan bir Gunaydin arasindaki fark kadardi :)

Kablo ile ilgili anlatilan seylere inanamiyorum.

Ersin

Pahalı sistemleri tartışıyorsunuz ama önce şunu netleştirin hi-fi değil hi-end sistemler ı kast ediyorsunuz.

Alıntı YapCevremde bu ses konusuna 40 binlira harcayip halen daha dogru durust fikir sahibi olamamis bir arkadasim var.

Erol bu vatandaş ne tür müzik dinliyor bu sistemde.

Mr_YAMYAM

Bilgisiz insanların Hi-Fiüzerine tartışmaları da anlamsız ve dayanaksız olduğu için asla bir neticeye ulaşamamaktadır.
Hoparlör kablosunu değiştirip te daha net ses aldığını iddia edenlerden tutun da lambalı bir cihazın sesinin daha sıcak olduğunu iddia edenlere kadar tüm tartışmalar bilimsel olmadığı için asla bir sonuç vermemiştir.
Ses frekans tekniğinde temel bazı kurallar bulunmaktadır. Bu kurallar teknik olarak bilinebiliyorsa ancak o zaman bir ses sisteminin kalitesi hakkında doğru olarak yorum yapılabilir.
TEMEL KURALLAR.
1 NOISE (GÜRÜLTÜ)
2 DISTORTION (Bozulma)
3 FREQUENCE RESPONSE (Frekans karakteristiği)
Tüm sistem ele alındığında bazı ek detaylar da ortaya çıkmaktadır. Bu ek detaylara genellikle değinilmez. Ancak sistem bütünlüğünde bu detaylar da önem arzetmektedir.
DİĞER KURALLAR.
1 DYNAMIC RANGE (Dinamik alan)
2 POWER BANDWIDTH (Güç bandı)
3 HEADROOM LEVEL (Bağırtı seviyesi)
Konu ile ilgili olarak başka bir forumda açmış olduğum topik içerisinde bazı noktalara değinilmiştir.
http://elektronikprojeler.com/index.php/topic,5224.0.html
Zaman zaman da olsa ihtiyaç duyulan sorunlara yanıt vermekteyim. Ancak bu sorular genellikle öğrenci seiyesinde olduğu için tam bir bilimsel tartışma ortamı olamamaktadır.

timpati

bence herşey hoparlörde bitiyor. elektronikte artık Hi-Fi sınırının altında ses çıkışı veren bir kuvvetlendirici pek üretilmiyor (profesyonellerce). geriye dediğim gibi sesi bozulmadan yeniden üreten dönüştürücü yani hoparlör kalıyor. Bursa'da ses sistemleri üzerine villalara satış ve kurulum yapan bir arkadaşım benden, piyasa işi bir hopörlör ile bayisi olduğu markanın hoparlörlerini (hazır kabinlerini) test ettirecek/karşılaştıracak bir devre istemişti. devre, sadece bir LK102 diye anılan çiftli switch (komutatör gibi)den oluşuyordu. iki kanal ses elle kontrol edilen bu anahtarlama sayesinde bir piyasa işine, bir de o markaya ait kabinlere veriyordu sinyali.

aradaki fark inanılmazdı. merak edenlere (reklam olmasın diye adını yazmadım) markayı söylerim ama baştan söyleyeyim, kaliteyi ucuza almayı beklemeyin.
why mr. anderson, why ?

Mr_YAMYAM

Alıntı yapılan: timpati - 10 Ekim 2015, 17:58:14
bence herşey hoparlörde bitiyor. elektronikte artık Hi-Fi sınırının altında ses çıkışı veren bir kuvvetlendirici pek üretilmiyor (profesyonellerce). geriye dediğim gibi sesi bozulmadan yeniden üreten dönüştürücü yani hoparlör kalıyor. Bursa'da ses sistemleri üzerine villalara satış ve kurulum yapan bir arkadaşım benden, piyasa işi bir hopörlör ile bayisi olduğu markanın hoparlörlerini (hazır kabinlerini) test ettirecek/karşılaştıracak bir devre istemişti. devre, sadece bir LK102 diye anılan çiftli switch (komutatör gibi)den oluşuyordu. iki kanal ses elle kontrol edilen bu anahtarlama sayesinde bir piyasa işine, bir de o markaya ait kabinlere veriyordu sinyali.

aradaki fark inanılmazdı. merak edenlere (reklam olmasın diye adını yazmadım) markayı söylerim ama baştan söyleyeyim, kaliteyi ucuza almayı beklemeyin.
Hoparlörlerin özellikleri.
1 Frekans karakteristiği.
2 Duyarlılık. (Sensivity)
3 Anma gücündeki distorsiyon seviyesi. Max güçteki distorsiyon seviyesi ve referans seviyedeki (1W) distorsiyon seviyesi.
Bu üç unsurun bir araya gelmesi ile bir hoparlörün fiyatını kabaca şöyle tahayyül edebiliriz.
Lineeer bir frekans karakteristiğine sahip bir hoparlör oldukça pahalıdır. Bu sebeple çok yollu sistemler tercih sebebi olmaktadır. Biz anlatımlarımızda çok yollu da olsa sadece HOPARLÖR olarak adlandıracağız.
Düzgün bir frekans karakteristiği.
20 Hz ile 20KHz frekans karakteristiği var ifadesi burada hiçbir şey anlatmaz. Hangi frekansta ne kadar düşme veya hangi frekansta daha yüksek kazancın olduğu belirtilmelidir.
ÖRNEK
1. hoparlörümüzün frekans karakteristiği 20Hz 20 KHz ve +/- 6 db
2. hoparlörümüzün frekans karakteristiği 20Hz 20 KHz ve +/-2 db
3 Hoparlörümüzün frekans karakteristiği 20Hz 20 KHz ve -1db.
Kabaca bir fiyat belirlersek
1. hoparlörümüz yaklaşık 500$
2. hoparlörümüz yaklaşık 2000$
3. hoparlörümüz yaklaşık 20.000$ diyebiliriz.
Hassasiyet.
1. hoparlörümüz 87dbA SPL
2. Hoparlörümüz 95 dbA SPL
3. Hoparlörümüz 102 dbA SPL
Yukardaki atmasyon fiyatlandırmamız aynen duyarlılık ölçülerinde de geçerlidir. Frekans karakteristiği ve duyarlılık kombinasyonları gereğince bir hoparlörün fiyatlandırılmasında oldukça fazla kombinasyon ortaya çıkmaktadır.
Bu kombinasyonlara distorsiyon seviyeleri ilave edilmemiştir.

kaan0

Ses konusunda bu kadar takıntılı olup bu işe servet döken kişilere audiophile deniyor. Kulağın duyamayacağı bir hassasiyete inanılmaz paralar dökebiliyorlar. Bu iş bir hastalık sanırım. Aynı şey gamer'larda da oluyor. Mouselara, klavyelere yüzlerce dolar para dökebiliyorlar. Lambalı amplilerde ise vakum olduğu için dip gürültüsünün oldukça düşük olduğunu duymuştum.

Icarus

Alıntı yapılan: HexfeT - 10 Ekim 2015, 03:32:36
Pahalı güncel teknoloji amp. dışında bir de lambalı amp. furyası var. Ton farkından bahsediliyor. Neden ton farkı olsun? Olayı nedir? Derinlemesine araştırmadım ama bilimsel bir açıklaması var mı?

Kendimi amplifikatör konusunda ahkam kesecek durumda görmüyorum fakat konuya Hi-Fi forumunda takılan hali vakti yerinde, elektroniğin e-sini bilmeyen birinden daha hakim biri olarak merak ediyorum. Ballandıra ballandıra anlatılıyor. Ben olayı kağıt üzerinde görmek istiyorum. Koy grafiği ve de ki; bak bu sistemin farkı bu.
Bence olay şöyle:
1)Gitar Anfisi:
Buradaki olay ise insanların dertlerini elektronikçilere anlatamamaları.
Yani biri gelip bana deseki "sesi güzel", aklımdan geçen ilk şey "demeki çooook düşük THD" olur.
Ama kazın ayağı böyle değil işte. Elektro Gitar çalanlar bilerek ve isterek gitarın güzel sinus şeklindeki sinyalinin tepesini kesip yamultmak ve sese zengin bir gürültü katmak istiyorlar.
Transistörlü anfilerde bu olay çok kontrollü bir şekilde yapılamıyorMUŞ, zaten anfiyi tasarlayan adam bunun olmaması için ter döküyor.
Ancak lambalı anfilerde gitarist bu "anormal" etki kontrollü bir şekilde ayarlayabiliyorMUŞŞŞŞŞŞŞ

2)Diğer:
Ses kalitesi olarak bir fark olduğunu düşünmediğim gibi muhtemelen katı-hal cihazları daha iyi :)

ipek

@Icarus     güzel bir tespit.

eğer bir bolivya müziği yada Gheorghe Zamfir dinleyecekseniz ,Flüt yada Pan püre sinüs'tür bu tür shape clip yapan bir amplide dinleyemezsiniz.

bende bu akıma kapıldım on binTL nin üzerinde yatırımlar yaptım.sonunda akıllandım klipsch leri ve ALtec hoperlorları sattım yerine sony  mdr-1r kulaklık aldım ,tüm egolarımdan arındım.hem kimseyide rahatsız etmiyorum.

Mr_YAMYAM

 :)  :)  :)
Konumuz Hi-Fi üzerine olduğuna göre önce bu kavram üzerinde yoğunlaşmalıyız.
High Fidelity kelimelerinin kısaltılması olan ve YÜKSEK SADAKAT anlamına gelen bu kelime neleri ifade etmektedir.?
Hi-Fi nin kriterleri nelerdir.
Üst mesajımda belirtmiş olduğum DİNAMİK ALAN kavramı hiç önemli değilmidir ?

Bahsi geçen ve bir elektro gitara distorsiyon aygıtı takılarak sesinin değiştirilmesi ile Hi-Fi sistemlerin bir ilişkisi varmıdır.?
Bazı kişiler örnekteki gibi distorted (Bozulmuş) sesleri severken, bazı kişilerin AKUSTİK denilen ve doğal ses tonu ile hitap eden sazları sevmezler mi ?
Ben BAĞLAMA çalarım ve severim. Bağlamanın cılız ses tonu, basslı ve tizli olmadığı için Hi-Fi kiterlerinden uzakmıdır?  :)

ÖZETLE.
Hi-Fi literatürde bir yere sahiptir ve belli kriterleri bulunmaktadır. Gelişen teknoloji göstermiştir ki, duyma frekans band genişliği 20Hz 20KHz olarak bildirilse de, yaşlı insanlarda bu değer yüksek frekanslarda daha da düşüktür. Hal böyle iken sistemin band genişliğinin özellikle üst frekanslarda daha geniş olması daha fazla algılama olarak kendisini göstermektedir, dinamik alanın modern teknolojide neredeyse kulağın eşgürlük duyma eğrisine (120 dbA) erişebildiği günümüzde ise gürültü seviyelerinin düşüklüğü ile nam yapmış LAMBA teknolojisinin yeniden hortlamasına sebep olmuştur. Bunun yegane sebebi ise modern yarıiletkenlerle düşük gürültülü bir yükseltecin çok daha fazla maliyet gerektirmesidir.


HexfeT

#11
Bugün eldeki imkanlarla ufak bir test yaptım. Örnekleme frenkansı, bit derinliği, dac kalitesi üzerine.

Ses sistemim Logitech z5500. Uydularını iptal ettim. Q aqoustics q3020 hoparlörlerim ile 2+1 olarak kullanıyorum. Daha önce bahsettiğim gibi kalburüstü iyi bir hoparlör.

http://www.whathifi.com/q-acoustics/3020/review

z5500 uydularının adiliğini saymazsak iyi bir sistem. Ses çıkış amp. olarak TDA7294 kullanılmış.  Optik girişi ile 24 bit / 92 kHz formatını çalabiliyor. Ayrıca analog girişi var. Analogdan girilen sinyal bir op-amp, ardından ADC den geçip DSP çipine gidiyor.

Masaüstü bilgisayarımda Creative SB X-fi titanium takılı. Test için kartın kalitesi önemli değil çünkü yazılımları atlayıp doğrudan optik çıkışını kullanıyoruz.

Odyofillerin kullandığı Foobar2000 adında player var. Ses kartı yazılımlarını ve windows'un ses ile alakalı nesi varsa hepsini bypass edip doğrudan ses kartı optik çıkışına ya da DAC'ına veri gönderiyor. Odyofiller bu player ile ses kartı değil, pahalı DAC'lar kullanıyorlar tabi.

24Bit/96Khz formatlı bir kaç album indirdim. Bir tanesi özellikle odyofillerin test için kullandığı bir içerik.

Birinci sistem:
Masaüstü bilgisayar x-fi ses kartımızın optiği üzerinden z5500'e 24Bit/96Khz ile bağlı. z5500 ekranında 24/96 ibaresini görüyoruz ve çaldığımız odyofil iddialı medya da bu formatta.

İkinci sistem:
Laptopumuz'un kulaklık çıkışını z5500'e analog girişten bağlıyoruz. Laptopta Realtek çipli uyduruk bir ses düzeni var. Player'ımızın çaldığı 24/96 dosya 16Bit/48Khz ile analog a dönüştürülüp çıkışa gidiyor. Z5500 bu sinyali alıp tekrar dijitale çeviriyor ki; iki defa çevrim geçirmiş bir ses dinliyoruz.

Her iki bilgisayarda ses düzeylerini eşit olacak şekilde denkleştirip parçayı aynı anda başlatıyoruz. Z5500 kumandasından kaynak seçip her iki giriş arasında anında geçiş imkanımız var. Tek tuşla geçiş yapıp her iki düzeneğide dinliyoruz.

Sonuç:
Normalde bu iki düzenek arasında belirgin fark olması beklenir sanırım. Ben bir fark algılayamadım. Galiba benim kulaklar bozuk. :D

Mr_YAMYAM

Alıntı yapılan: HexfeT - 10 Ekim 2015, 03:32:36

Fakat z5500'ün bir sıkıntısı var. El kadar uydular havaya uçmasın diye yaklaşık 120Hz civarında high pass filtreleme var. Aleti parçalayıp inceledim. Op-amp üzerine kurulu bir şey ise kesim frekansını aşağı çekecek şekilde modifiye edecektim fakat filtreleme DSP çipi tarafından yapılıyor, müdahale mümkün değil. 5 Kanal av receiver alacağız mecburen. Bulaştık bir kere.


Müdahale mümkündür :)

z

DSP li sistende opamp filitre mi olur?
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

HexfeT

#14
Logitech'den rica etsek z5500'deki gömülü sistemin kaynak kodlarını verir mi acaba? :P Başka türlü müdahale şansı yok.

Masaüstü sistemi kaldırıp artık laptop kullanmak istiyorum. Laptoplar üzerindeki ses çipleri iddasız ve sıradan, hatta bir odyofil için rezalet. USB üzerinden çalışan DAC'lar kullanıyorlar. Kendi DAC'ımı yapmayı ya da iyi bir usb ses kartı almayı düşünüyordum.

Ben testi laptop un kendi ses çıkışının ne kadar berbat olduğunu bizzat görmek için yaptım ama kafam karıştı.

24Bit/96kHz çalınan ve optikten aktarılan ses ile 16Bit/48kHz laptop un kulaklık çıkışından gelen ve ikinci defa ad/da işlemi gören ses arasında fark göremedim.

Ben bu farkı bile algılayamazken;
Adamlar mevcut ses sistemlerini modifiye edip, ses sinyalinin geçtiği hattaki bir kapasitörü "audiophile grade" adı altında satılan pahalı bir tanesi ile değiştirip, aradaki farkı anlatabiliyor.

DAC'ın örnekleme frekansını belirleyen osilatörün jitter'ine kadar girilmiş. Nanosaniyelik sapmalarla uğraşıyorlar. Çok acayip işler çok.