Bir reklam ve uzay araçları için elektronik tasarım

Başlatan gsever, 29 Mayıs 2007, 06:25:22

gsever



Resimde görüldüğü gibi; uydunun bir tarafı çok eksilerde iken diğer yüzey "neredeyse" cayır cayır yanacak.

Herşey tıkır tıkır işliyor.

Hadi bunun Güneş sistemini terkeden sürümleri de var, 70'lerin sonundan kalma teknoloji ile geliştirilen.

O kadar çetin koşullara ve çok uzak mesafelere rağmen herşey çoğu zaman yolunda ilerliyor. Dünyalılar olarak gayet sağlam teknolojimiz var bu işten anladığım.

Klasik yöntemlerle üretilmiş cihazların aksine, özel tasarımlar kullanıyor olmalılar ki bu denli işlevsel olsunlar, ne dersiniz?

Geçen yıllarda bir PIC18F serisi işlemci kontrollü uydu da yollanmıştı ama
ya çok özel üretim kullanıldı ya da çok iyi yalıtıldı dış etkilerden...

Ziya

Sıcaklık konusu fazla problem değil, ısıyı sıcak yüzeyden soğuk yüzeye dağıtırsınız, absorbtivitesi düşük, emissivitesi yüksek kaplama malzemesi kullanırsınız,.... Asıl problem uzaydaki yoğun radyasyon. Radyasyon, özellikle x ışınları transistörleri iletime geçirebilirler. Zırhlama konusu uydular veya uzay araçları için çok iyi incelenmeli ve ona göre zırhlama yapılmalı. Nasa'nın ilk uzay çalışması denemelerinde uzaydaki x-ışını spektrumunu ölçmek vardı. Bu spektruma göre zırhlama yapmak gerekir. Zırhlama için kullanılacak malzemeler ilave ağırlık yapacağı için mümkün olduğunca ihtiyacı görecek kadar olmalı. Bir de aynı işi yapan kontrol kartlarından 3 ya da 4 adet (farklı tasarımcılar tarafından tasarlanmış, birbirinin aynı olmayan, redundancy) paralel çalışır ve aracın farklı yerlerinde bulunur. Aynı sebepten arızalanma (common mode failure) ihtimali düşürülür. 4 karttan 3'ünden aynı sinyal alınmalı. 4 karttan ikisi aynı sinyali veriyorsa ciddi sorun var demektir. 2000 yılında katıldığım bir sempozyumda yabancı katılımcılardan birisi yolcu uçaklarında uçuş kontrol bilgisayarlarından paralel 4 adet bulunduğunu ve 10000 metredeki radyasyonun bunlardan birini etkileyebildiğini anlatmıştı.
Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya. (13 Mayıs 1277) Karamanoğlu Mehmet Bey

gsever

"National Air and Space" müzesindeki Voyager kopyasını uzaktan bakarak 70lerin teknolojisi ile mi yoksa yeni teknoloji ile mi üretmişler anlamanın pek mümkünü yoktu. Epey sağlam bir iş başarmışlar ki Jupiter'in radyoaktif alanından sağ sağlam geçmişler ve hala da veri göndermeye devam ediyorlar onca yıla rağmen.

Demek ki olay iç yapıda, Nanoteknoloji de kapıda olduğundan çok daha verimli cihazlar yapmak olası olacak gibi duruyor yakın zamanda.

Gidecekte çok yol var maalesef, Voyager'ın gittiği hızla Güneş'e en yakın yıldıza ulaşmak 25000 yıl gerektiriyor.

Elektronikçiler işlerini iyi yapıyorlar da fizikçilere daha çok iş düşüyor anlaşılan...

NOT: İlk seferde yazdığım "ışık yılı" hatalı olmuş. Sadece yıl yeterli... google'a "distance to nearest star" diye sorunca çıkan bir sayfadan:

"The Sun is about 93 million miles from the earth. The star nearest to the Sun is Proxima Centauri. Astronomers measure the distance between stars in units called light-years. A light-year equals 5.88 million million miles (9.46 million million kilometers). This is the distance light travels in one year at a speed of 186,282 miles per second (299,792 kilometers per second). Proxima Centauri is 4.3 light-years from the Sun. It is a dim red star in the constellation of Centaurus that lies at a distance of over 40 million million kilometers, some 270,000 times greater than the distance between the earth and the sun."

Uzayla ilgili pekçok belgeseli ardı-sıra izleyince ışık yılına takılı kalmışım sanırım :)

mcan

bilim tekniğin birinde ; uyzay istasyonlarında 486 tabanlı sistemlerin kullanıldığını okumuştum.kozmik ışınlar , nm boyutundaki güncel işlemcileri daha çok etiliyormuş.hatırladığım kadarıyla kullanılan en iyi işlemci sanırım 486 idi. uzaya yollanan rover gibi robotlarda 80c85 falan kullanılmıştı... ışınlar ayrıca transistörünyapısını bozmaktaymış onun için biraz kaba işlemciler kullanılıyor sanırım.

piedos

Alıntı yapılan: "mcan"bilim tekniğin birinde ; uyzay istasyonlarında 486 tabanlı sistemlerin kullanıldığını okumuştum.kozmik ışınlar , nm boyutundaki güncel işlemcileri daha çok etiliyormuş.hatırladığım kadarıyla kullanılan en iyi işlemci sanırım 486 idi. uzaya yollanan rover gibi robotlarda 80c85 falan kullanılmıştı... ışınlar ayrıca transistörünyapısını bozmaktaymış onun için biraz kaba işlemciler kullanılıyor sanırım.

onun nedeni çok komik, bi arkadaş bilten de stajda "neden 486 kullanıyorsunuz" dediğinde adamlar 486 nın çalıştığını (önceden başkaları denemiş) bildikleri için risk almak istemiyorlar, şu anda tabiki daha iyileri var.

Xilinx virtex serileri nano teknoloji ama  onları uzayda kullananlar var
Einstein: "Only two things are infinite, the universe and human stupidity, and I'm not sure about the former."