Elektron tabancası(parçacık Hızlandırıcı) ve Geiger Sayacı Tavsiyesi

[Sozuak]

Bizim soy ağacını e-devletten çıkarttığımızda bir uçta JEXX gibi bir ibare vardı 3-4 kuşak öncesinden. Benim bir sorum olacaktı aşortmanlı Şevhet hocaya şimdi. Acaba ben de bir akrabalık olabilir mi? DNA testi yaptırsak çıkar mı, çıkarsa gen baskın değil ise baskın hale getirip ben de havadan enerji üretip yeme içme masraflarından da kurtulabilirmiyim, mide bağırsak ne varsa çıkarttırıp  hem hafifleyip hem de diğer organlara 2 oda bir salon 200m2 alan sağlayabilirmiyim? Dil de önemli bir dil bir dildir, Galaktik vize alıp başka gezegenlerde çalışmaya gidebilirmiyim? Son olarak Zeki Müren de beni görecek mi?

[Mr.Thinking]

Yalnız şu sıralar  bir forumda ilginç bir arkadaş var. Uçakların yakıtla değil havadaki enerji ile uçtuğunu iddia ediyor. Hatta doğal gazın aslında enerjilendirilmiş  su olduğu, yeraltından çıkartılmadığı fabrikalarda üretildiği, havada bulunan enerjinin insanları bile yaşatacak enerjiyi sağladığı felan filan. İş ona dönmesin de.

İlginçmiş, hayal gücü geniş bir arkadaşmış.
Havadan yakıt elde etmek teorik olarak mümkündür. Ama bunu gerçekleştirmek için havadaki azot ve oksijenin bir araya getirilerek reaksiyona sokulması gerekli. Bu reaksiyon sonucunda hidrojen ve oksijen gibi yakıt oluşumu mümkün olabilir. Fakat bu reaksiyon için ise çok ciddi enerji gerekir. Bu nedenle şu anki teknoloji ile bunu yapmak mümkün değildir.
Havadaki oksijenin insanları yemeden içmeden yaşatması da mümkün değildir. Sadece oksijenle yaşayabilen canlıların var olduğuna dair net bir bilgi yoktur.
Dediğim gibi hayal gücü geniş biriymiş bunları yazan. Şu an için sadece bilim kurgu olur. Ama imkansız sayılmaz.

[Mr.Thinking]

Strontium Aluminate

yalış sayılmaz. trityum tüplerinin içine trityumunla uyarılabilen bir özellikte olan Strontium Aluminate te konulabilir. Tüpün kalitesine göre değişir.

[MC_Skywalker]

Strontium Aluminate fosfor gibi. Depolodığı ışığı yayıyor. TRITIUM gazı hem radyo aktif hemde kendi ışık yayıyor. 25 yıl ömrü var.

Strontium Aluminate:

Strontium aluminate is an aluminate compound with the chemical formula SrAl2O4 (sometimes written as SrO·Al2O3). It is a pale yellow, monoclinic crystalline powder that is odourless and non-flammable. When activated with a suitable dopant (e.g. europium, written as Eu:SrAl2O4), it acts as a photoluminescent phosphor with long persistence of phosphorescence.

Stronsiyum alüminat, SrAl2O4 (bazen SrO·Al2O3 olarak yazılır) kimyasal formülüne sahip bir alüminat bileşiğidir. Kokusuz ve yanıcı olmayan soluk sarı, monoklinik kristal bir tozdur. Uygun bir katkı maddesi (örn. Eu:SrAl2O4 olarak yazılan öropyum) ile aktive edildiğinde, uzun süreli fosforesans kalıcılığı olan bir fotolüminesan fosfor görevi görür.

TRITIUM

Tritium (/ˈtrɪtiəm/ or /ˈtrɪʃiəm/, from Ancient Greek τρίτος (trítos) 'third') or hydrogen-3 (symbol T or 3H) is a rare and radioactive isotope of hydrogen with half-life about 12 years. The nucleus of tritium (t, sometimes called a triton) contains one proton and two neutrons, whereas the nucleus of the common isotope hydrogen-1 (protium) contains one proton and zero neutrons, and that of hydrogen-2 (deuterium) contains one proton and one neutron.

Trityum (/ˈtrɪtiəm/ veya /ˈtrɪʃiəm/, Eski Yunancadan τρίτος (trítos) 'üçüncü') veya hidrojen-3 (sembol T veya 3H), yarı ömrü yaklaşık 12 yıl olan nadir ve radyoaktif bir hidrojen izotopudur. Trityumun çekirdeği (t, bazen triton olarak adlandırılır) bir proton ve iki nötron içerirken, ortak izotop hidrojen-1'in (protium) çekirdeği bir proton ve sıfır nötron içerir ve hidrojen-2'nin (döteryum) çekirdeği bir tane içerir. proton ve bir nötron.

EK:
Aşağıdaki linkteki firma Tritium Battery üretiyor
https://citylabs.net/products/

[Mr.Thinking]

Strontium Aluminate fosfor gibi. Depolodığı ışığı yayıyor. TRITIUM gazı hem radyo aktif hemde kendi ışık yayıyor. 25 yıl ömrü var.

yanlış bilgi.

[MC_Skywalker]

yanlış bilgi.

Doğrusunu yazıp bilgilendirimisin.

[Mr.Thinking]

Doğrusunu yazıp bilgilendirimisin.

Tritium kendiliğinden ışık yaymaz. Işıma ile ışık yayma aynı şey değildir. Bunu karistirmamali. İşımalar sadece geiger sayacı ile ölçülebilir.
Strontium ise başka bir isima ile örneğin tritium ve benzeri, alfa ve beta ışıması yapabilen bir elemnent ile aktiflestirilerek çıplak gözle görülebilen ısık yayması sağlanır. Aslında alfa ve beta ışıması ısı ureterek strontiumu ısıtır ve aktiflestirir. Strontium ısıtılarak ta aktiflesir.   

[fbkaya]

Bu konu akademik bir araştırma mı? hobi mi? ticari mi?

Elementleri veya izotopları elektron bombardımanına tutup Pu-238 elde etmek yasal mı bilmiyorum, yasal olduğunu düşünerek birkaç bir şey demek istiyorum.

Ne güçte bir elektron kaynağına yada ne kadar hassas geiger sayacına ihtiyacınız var belirtmemişsiniz. Elektron kaynağı olarak eğer yetiyorsa elektron mikroskobu kullanabilirsiniz. Birçok zahmetten kurtarır. Aliexpresse geiger sayacı yazdığınızda tonla cihaz çıkıyor, iş görmüyorlar mı ?

[serkan_48]

Termonükleer(Termoelektrik) bir batarya yapmaya çalışıyorum. Bunun için  elektron tabancasına ve geiger sayacına ihtiyacım var. Mikro dalga magnetronu gibi, alan değil hedef etkili olan elektron tabancası ile bazı elementleri veya izotopları elektron bombardımanına tutmalıyım ve sonuç olarak Pu-238 elde etmeliyim ve bunu test etmeliyim. Gerekli teknik donanımı edinmeye çalışıyorum.
Alfa ve beta ışımalarının her ikisini ayrı ayrı ölçebilen Geiger sayacı ve elektron tabancası olarak kullandığınız ve tavsiye edebileceğiniz ortalama fiyatlı ama kaliteli ürünler nelerdir?
Bunu gerçekleştirmek için edindiğim ekipman ve okuduğum birçok makale ve kaynak olsa da, bu alanda bilgisi olanların da bilgisini buradan okuyabilirim.

Bir konuda söyle sorayim. Çevrede o kadar serbest elektron var. Atomdan atoma geçiyor. Herhangi bir element ne başka bir element e nede nükleer tepkimeye neden oluyor.

İlk mesajda belirtilen elektron bombardımanı ile pulutonyum elde etme fikri neye dayanıyor? Elektron tabancası çok basit bir düzenek.

Bir maddeyi pulutonyuma dönüştürmek için elektron vermekle yapılabiliyor ise şimdiye çoktan basit uygulamalarla yapılmıştı.

Benim bildiğim bu tür nükleer araştırmalarda ağır maddeler nötron bombardımanına tutulur. Ağır madde bölünerek iki farklı hafif maddeye dönüşür yani bölünür. Bu tepkimede fazladan notron cikarak zincirleme reaksiyona nedne olur. Aciga da isi enerjisi cikar.

Bu fikirde bir çelişki var. Hafif bir element e elektron vererek ağır element elde edemeyiz.

Bu konu benzer bir şekilde simyacilarinda hayallerini kaplamistir. Altin elementinden bir üst yada alt atom numarasindaki elementleri birer elektron ve proton vererek değersiz bir elementten altin üretmek fikri. Ama başarılı olan malesef yok. Kararlı madde uretilemiyor.

[Mr.Thinking]

İlk mesajda belirtilen elektron bombardımanı ile pulutonyum elde etme fikri neye dayanıyor? Elektron tabancası çok basit bir düzenek.

Bir maddeyi pulutonyuma dönüştürmek için elektron vermekle yapılabiliyor ise şimdiye çoktan basit uygulamalarla yapılmıştı.

Bir maddeyi değil, ismini vermediğim bazı izotopları. Herhangi bir madde olsaydı bu simya ya dönüşürdü ki böyle bir şey mümkün değil. Altın örneğinde vermişsin zaten. Bir madde bombardımanla altına dönüşmez. Bu Paulo coelho nun hayali romanlarında bile yapamadığı bir şey.
Alta eklediğin resimde de bu anlatılmış zaten: Uranyum 235 izotopu bombardımana tutularak bir notrino alması sağlanıp Uranyum 236 ya dönüşmüş. Yani başka bir elemente dönüşmemiş. Sonra parçalanıp kendinden farklı Baryum metaline ve Kripton gazına dönüşmüş. Yani 2 ayrı izotopa dönüşmüş. Elektron numaraları toplamına ve açığa çıkan 3 elektrona bakarsan toplamda uranyum 236 ya denk gelir.
Burada önemli bir konu göze çarpar; Tüm elementler, Hidrojen ve Helyum atomunun ancak yıldızlar gibi çok yüksek sıcaklıklarda füzyona uğraması sonucu bir araya gelerek açığa çıkmıştır. Sonra bu yıldızların patlaması ve saçılması ile bu maddeler diğer gezegenlere dağılmıştır. Bunların şu an bulunabilenleri periyodik tabloda mevcuttur. Bazıları ise bilim adamlarının laboratuvarlarda gerçekleştirdiği veya doğal yolla oluşan fisyon adı verilen parçalama yolu ile açığa çıkarılır.
Yani tüm elementlerin atası Hidrojen ve helyumdur. Biz açığan çıkan elementleri yapay yolla füzyona uğrattığımızda yiine hidrojen ve helyum gibi elementlere ulaşırız. Fakat iki ayrı elementi tekrar birleştirmek, yani füzyona uğratmak için şu an ki teknoloji ile mümkün olmayan devasa büyüklükte ısılara ihtiyaç vardır. Yakın bir geçmişte bu ısıyı lazer ışınları yolu ile oluşturmaya çalıştılar ama basında çalıştığı şeklinde lanse edilse de çok başarılı olduğu söylenemez.